Işık, Gölge ve Diğerleri

Sualtı dünyasını sevenlerin severek gezecekleri, dünyanın denizlerini ve canlılarını bölüm bölüm ayırarak ziyaretçilere sunan büyükçe bir akvaryum. Dünyanın denizlerini gezdikten sonra çıkıştaki Amazon Ormanı farklı bir hava katmış. Gerçekten farklı bir hava katmış çünkü havası inanılmaz nemli ve sıcak. Turkuazoo' yu beğenenler burayı severek gezecektir. Burada henüz dalış yaptırmıyorlarmış meraklılarına duyurulur.

Yassıada en sevdiğim dalış yerlerinden biri. Günübirlik gidilebilen yer olması nedeniylede yorucu değil. Su altı inanılmaz canlı. 30 Ekim 2011 dalışımızdan bir kaç kare... Temmuzda yapmış olduğumuz dalışın linki: http://sonerorhan.blogspot.com/2011/07/adann-yassnda-dals.html  

Tarihi milattan önce 5000 li yıllara kadar uzanan, Osmanlı' dan kalma eserlerini görmek için ve nereden miras kaldığını bilemediğimi ciğerini tatmak için gezilmesi gereken bir şehir :))

Uzun zamandır sualtı çekimlerinin üzerine çok sevdiğim su üstü çekimlerine bu gece çekimleri ile dönüş yaptım :) Gece çekimleri en sevdiğim çekimlerden birisi. Uzun pozlamanın yanınada doğru kullanılmış flaş harika işler çıkarıyor. İlk fotograf Beylerbeyi' nde bizim Concon' un fotografı. Flaş kullanmadık. 50 mm ile  1 saniyelik bir pozlama ile 200 asada 1,8 diyaframla çekildi. Tabiki gece çekimlerinin olmaz ise olmazı tripod kullandık. İkinci fotografı dün çektik. Ramazan geldi hoş geldi modunda :) 17- 55 ojektif ile (25 mm' de) 1,6 saniye pozlama ile 100 asada ve 3,5 diyaframda çekildi. İlk fotografa ek olarak ışık bombam yani flaşım sb 900 eklendi. O flaşların bembeyaz yapan etkisini azaltmak için flaşla birlikte satılan turuncu jelatinini kullandım. Flaş slow modundaydı yani bom diye flaş şiddetle patlamıyor. Makina fotografı çekerken flaş sonunda patlıyor.

Mavi boncukları dağıtmayıp (!) bir tele dizerek oluşturduğum lambamın çubuklarının aydınlatışı kadar fotografları da güzel oldu. Topluma mesajı veriyoruz: "Siz siz olun mavi bonçuklarınızı kendinize saklayın "

Caddebostandaki sahildeki banklarda oturup gün batımı izlerken; evlerin, caddelerin ışıklarının mavi geceyi aydınltmaya başlamasınıyla fotograf çekmenin verdiği keyif paha biçilemez :)) Yaklaşık F 2 ile çekilen fotografların pozlama süresi saniyenin üçte biri kadar. O kadar deniz altı fotograflarında sonra blog biraz nefes aldı.

Yaklaşık 30- 35 metre civarında bir derinliği olan Tunel Kanyonla birlikte Kaş' ın en popüler dalış yerlerinden biri Adından anlaşılacağı gibi tunel ama dirsekli bir tunel. İlk önce karanlık bir yere sanki mağaraya giriyormuş hissi uyandıran Tunel içine girince diğer taraftan gelen ışıkla loşlaşıyor. Köşeyi dönüp çıkışa doğru gelince görüntü inanılmaz bir hal alıyor. Etraf karanlık, üstü mavi karşısı beyaz... NGC belgesellerinde gördüğümüz bir ortam.  Ortamın büyüsüne kapılıp dekoya girmemek dikkat edilmesi gereken bir nokta. :) Narin İspanyol Peçeleri, bildiğimiz dantel gibi bir görüntüsü olan beyaz hassas bir canlı,  duyarsız dalıcılar tarafından zarar görmüş ama tekrar oluşum aşamasına gelmiş. Biraz daha dikkat ve duyarlılık ile misafir olarak gittiğimiz yerlere zarar vermeyerek hem bizden sonraki dalıcılara görecek bir şeyler bırakmış oluruz hem ve daha önemlisi günlerce aylarca belki yıllarca zamanda oluşmuş canlıların yaşamlarını olumsuz etkilememiş oluruz.

Biz bu  orfozcukları Kaşın rabet gören dalış noktalarından biri olan Kanyon' a yakın bir yerde olan batıkta gördük. Kanyondaki batık değil. İndiğimizde batık orta çağdan kalma bir tekneymiş gibi görünüyordu. Oysa ki yakın zamanda yanan bir tekneden geri kalan ahşap parçalarıymış. Burayı canlılar kısa zamanda sevmiş. 2 den fazla orfozu varmış. Biz ikisini gördük. İnsanlar fazla rahatsız etmediklerinden olsa gerek bir metreye kadar yaklaştık yakın çekimler yaptık. Dalıcılar umarım bu büyük orfozları rahatsız etmez ve kendilerinden sonra gelenlerin görmelerini sağlarlar.

Dalışlar da bazen metrelerce gitmemize rağmen canlı görmediğimiz oluyor. Kısmet deyip yola devam edince illaki bir şeyler çıkıyor :)