İstanbul Beykoz' dan bir kaç sonbahar fotografı. Sarılar arasından yükselen genizi yakan keskin bir orman kokusu. Kestane ağaçlarından rüzgarla düşen , düştüğü gibi kabuğundan ayrılıp yuvarlanan kestaneler. Bir kaçını toplayıp yiyorsun. Tepeye doğru yürüyorsun. Ağaçlar sıklaşıyor tünele giriyormuş gibi hissediyorsun. Ağaçların arasından hışırtılar geliyor. İrkiliyorsun birden. Kestane toplayanlar.. Biraz ilerde , sarılar arasından çıkmış az önceki yağmur çiselemesiyle ıslanmış orman çileklerini görüyorsun. Sonu gelmiş yaprakların içinde yemyeşil capcanlı. Tek eksiği kırmızıları. Ama onuda hayal ediyorsun. Biraz daha ilerleyince Şirinler Köyünü hatırlatan mantalar. Bazıları o kadar uzun ki Şirinlerin gökdelenlerde yaşadığını hayal kurup gülüyorsun. Her adımında hışırdayan ezilen yapraklar eşlik ediyor sana, İstanbul' un içinde ama ondan gürültüsünden çok uzaktaymış gibi hissedip yenileniyorsun......