Ana içeriğe atla

Dalış, Tost Ayvalık :))

Ayvalık ikiye ayrılır. Cunda' sı ve sualtı diye. Cunda' da eskiden kalma taş evlerin arasında uzanan taşlar döşenmiş dar sokaklarda gezmek insanı tatlı bir hülya içine sokuyor. Evler çok yakın birbirlerine. Sahilin hareketinden uzak, sakinlik ve samimiyet hakim. Birazda eski yapılara olan ihmalkarlık. Göz önündeki yıkılmaya yüz tutmuş dev yapılar niye görülmez ki ? Tadilat yapılıp niye turizme açılmaz ki ?



































Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kaş 4. Gün 30 Mart Çarşamba

Bugün gece çıkan karavida gördük. Yengeç gibi ıstakoz gibi birşey. Ayrıca mürende vardı bugünkü görüş menümüzde.. Renklerden anlaşılacağı üzere makinenin beyaz ayarını düzelttim. Renkler artık sadece maviden ibaret değil..

Birazda Sünger Bob Canlıları

Sevimli mi sevimli Sünger Bob canlılarını hatırlatan hazır kabukları ev edinen arkadaşımız güzel pozlar ve görüntüler verdi. :) Öğrendiğim kadarıyla adı Anemon Yengeciymiş. Su altında gördüğüm en tatlı canlılardan biri. Gerek yüyümesi gerek gözleri sevimli mi sevimli.

Yağmur, İstanbul ve Boğaz Köprüsü

Soğuk mevsiminde İstanbul' da yağmur eksik olmuyor.  Sahilde ufak ufak çiseleyen yağmur, Karadeniz' den gelen hafif ama soğuk rüzgarla birleşince, soğuk, bahar mevsimi olsa bile ben varım diyor. Buna rağman karşı yakadaki Ortaköy' ü , yan tarafta Köprü' yü izlemenin tadı paha biçilemez. Boğaz Köprüsü' nün ışıkları, yağmur ve sisle birleşince dahada yoğun ve çok görünüyor.