Ana içeriğe atla

Peri Bacalarında

Uzunca bir aradan sonra bloğuma Peri Bacaları ile devam ediyorum. Bu zaman da bir çok fotograf çektim ama onalar Facebook' ta paylaştım.
Kayseri' ye bir saat mesafede bulunan Göreme, Peri Bacalarını balonla gezmek için harika bir yer.Yerden fırlamış sivri sivri kayaların balonla tepelerinden geçerken insan farklı bir gezendeymiş gibi hissediyor. İnternetten ya da diğer iletişim araçlarından bahar da ya da yazın çekilmiş görüntülerini görmüştüm ama karlar altındaki Göreme ve Peri Bacaları bence en güzeliydi. Sabahın altısındaki balona binmek için saat beşte Kayseri' nin sırtını dayadığı karlar altındaki  Erciyes balonumdan çok ihtişamlı görünüyordu. O an Erciyest diyesim gelmişti.
Balondan indikten sonra civardaki  açık hava müzelerinden birini gezmeye gittim. Güneşin altındaki ayazda, biraz üşüyerek geziyorum oraları. Yüzlerce yıl öncesinde yaşamış insanların oydukları soğuk evlere, kiliselere girmek insana farklı bir duygu içine sokuyor. Bir zamanlar bir köşede ateş yandığını etrafına insanların  ısınmak için dizildiğini hayal ediyorum. Acaba kaç yılda oymuşlardı kireç taşından evlerini, ne yiyip ne içiyorlardı, çocuklarını nasıl büyütmüşlerdi.
Hemen alttaki fotografta iki kilise var. Toplam da o müzede yedi kilise var. Kaç kişi yaşıyordu ki orada yedi kilise vardı.
Bilinçsiz, cahil hatta katil yurdum insanı freskleri kazımış tasfir edilen yüzlerin gözlerini oymuş. Bir kilisenin içindeki freskler çok az zarar görmüş olduğundan bizim müzeciler sadece o kilise için turnike koymuşlar. 
Baharda gelmek dileğiyle ayrılıyorum..


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yağmur, İstanbul ve Boğaz Köprüsü

Soğuk mevsiminde İstanbul' da yağmur eksik olmuyor.  Sahilde ufak ufak çiseleyen yağmur, Karadeniz' den gelen hafif ama soğuk rüzgarla birleşince, soğuk, bahar mevsimi olsa bile ben varım diyor. Buna rağman karşı yakadaki Ortaköy' ü , yan tarafta Köprü' yü izlemenin tadı paha biçilemez. Boğaz Köprüsü' nün ışıkları, yağmur ve sisle birleşince dahada yoğun ve çok görünüyor.

Kaş 4. Gün 30 Mart Çarşamba

Bugün gece çıkan karavida gördük. Yengeç gibi ıstakoz gibi birşey. Ayrıca mürende vardı bugünkü görüş menümüzde.. Renklerden anlaşılacağı üzere makinenin beyaz ayarını düzelttim. Renkler artık sadece maviden ibaret değil..

Gökçetepe- Sarostaki Dolunayda Gece Çekimleri

30 Ağustosu fırsat bilerek abimle gittiğimiz Gökçetepe- Sarosta izlemesi son derece keyifli olan dolunay çamlı tepenin ardından yükseliyordu. Gündüz yeryüzünü geceye teslim ederken gökyüzüde mavileşmeye başlamıştı. Dolunay nedeniyle 2 hafta önce fotografını çekme şansına sahip olduğum toz bulutu gibi görünen  samanyolunun sadece en parlak yıldızları kalmıştı geriye. Ayın ışığı körfezin üzerine uzunca ve genişce yayılmıştı. Daha dururmuyuz. Kaptığım gibi makineyi ve üç ayağı indik sahile. İlk önce bir kaçtane bir birimizin fotografını ayı ve yansımasını alacak şekilde çektik. Sonra el fenerimiz girdi devreye ve aşağıdaki fotograflar ortaya çıktı. İki hafta öncesinde çektiğim samanyolu.   Dolunay manzaralı fotograflarımız. Dolunay ile samanyolundan geri kalan büyük yıldızlar. Biraz hareketli olduğum için net çıkmamışım :) Pozlama süresi  12 ile 25 saniye olan fotograflarımızı çekerken beyaz ışık veren el fenerimiz ile yüzümüzü gözümüzü ışık ile boyadık v...