Ana içeriğe atla

Off-Road

Bu gün sabah 5' te kalktık. Armağan Bey ve Gökhan ile birlikte Ömerli Barajı' nın yakınlarındaki bir gölcük kenarında, çiseleyen yağmur altında ve kuş sesleri arasında mangallı, sucuklu kahvaltımızı yaptıktan sonra civardaki yollarda iyi bir off-road deneyimi yaşadık. Gökhan ile benim için ilkti. Çok zevkli mücadeleli ve çamurlu. Zaten olayın zevki çamurda, batmakta ve çıkmakta. Islak görünen zemin bazen bataklık gibi tekerleri içine çekiyor.Etrafta ağaç varsa sorun yok. Vinçle çıkması çok kolay. Ama ağaç yoksa ne yapılır bilmiyorum :) Bizim her batışımız da bir ağaç hatta ağaççıklar kurtarıcımız oldu.  Öyle öyle Şile yoluna çıktıktan sonra o kadar hareketlilikten sonra asfalt zemin biraz sıkıcı olmadı değil. Şile' ye vardığımızda limandaki mendireği döven büyük dalgaların en büyüğü bana  yeni bir kıyafet aldırdı :) Limanda ki bir teknede balık mezgitten sonra dönüş yoluna koyulduk. Erken yola çıkmanın güzelliğiyle öğleni biraz geçe geri dönmüş olduk.

Fotograflarla ilgili;

Bu blogda iki panoramik HDR var. Birincisi aşağıdaki diğeri ise ŞİLE HDR. Panoramik fotograf oluşturmak için, birbirini takip eden fotografların başlangıç ve bitiş noktaları en az yüzde yirmi ortak olmalı. Yani birinin bittiği yerde diğeri başlamamalı. Çekilen fotografları Photoshop' ta File\Automate\Photomarge yaparak ya da benim gibi google dan aratıp bulacağınız ücretsiz bir program ile birleştirebilirsiniz. :)
Fotografların çoğu ışığın yetersiz olması ve F değerinin 5,6 olması nedeniyle 400  civarındaki ISO da çekildi. Niye 5,6 ? Bunu Scott Kelby  abimizin kitaplarında okumuştum. Türkçeye de çevrilmiş 4 ciltlik, okuması ve uygulaması kolay herkese tavsiye edebileceğim, bir serisi var. Şöyle diyordu; '' Bir objektifin en tatlı noktası en büyük f değerinin 2 stop büyüğüdür ''. Bu fotografları 17-55 mm  2,8 ofjektifle çektiğimden 2 stop büyüğü 5,6 oluyor. Gerçektende keskinlik ve derinlik bu değerde harika oluyor.






































Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yağmur, İstanbul ve Boğaz Köprüsü

Soğuk mevsiminde İstanbul' da yağmur eksik olmuyor.  Sahilde ufak ufak çiseleyen yağmur, Karadeniz' den gelen hafif ama soğuk rüzgarla birleşince, soğuk, bahar mevsimi olsa bile ben varım diyor. Buna rağman karşı yakadaki Ortaköy' ü , yan tarafta Köprü' yü izlemenin tadı paha biçilemez. Boğaz Köprüsü' nün ışıkları, yağmur ve sisle birleşince dahada yoğun ve çok görünüyor.

Kaş 4. Gün 30 Mart Çarşamba

Bugün gece çıkan karavida gördük. Yengeç gibi ıstakoz gibi birşey. Ayrıca mürende vardı bugünkü görüş menümüzde.. Renklerden anlaşılacağı üzere makinenin beyaz ayarını düzelttim. Renkler artık sadece maviden ibaret değil..

Gökçetepe- Sarostaki Dolunayda Gece Çekimleri

30 Ağustosu fırsat bilerek abimle gittiğimiz Gökçetepe- Sarosta izlemesi son derece keyifli olan dolunay çamlı tepenin ardından yükseliyordu. Gündüz yeryüzünü geceye teslim ederken gökyüzüde mavileşmeye başlamıştı. Dolunay nedeniyle 2 hafta önce fotografını çekme şansına sahip olduğum toz bulutu gibi görünen  samanyolunun sadece en parlak yıldızları kalmıştı geriye. Ayın ışığı körfezin üzerine uzunca ve genişce yayılmıştı. Daha dururmuyuz. Kaptığım gibi makineyi ve üç ayağı indik sahile. İlk önce bir kaçtane bir birimizin fotografını ayı ve yansımasını alacak şekilde çektik. Sonra el fenerimiz girdi devreye ve aşağıdaki fotograflar ortaya çıktı. İki hafta öncesinde çektiğim samanyolu.   Dolunay manzaralı fotograflarımız. Dolunay ile samanyolundan geri kalan büyük yıldızlar. Biraz hareketli olduğum için net çıkmamışım :) Pozlama süresi  12 ile 25 saniye olan fotograflarımızı çekerken beyaz ışık veren el fenerimiz ile yüzümüzü gözümüzü ışık ile boyadık v...